Hepimizin bir amaç için burada olduğuna ve hepimizin paylaşacağı bir mesajı olduğuna inanıyorum. Hepimiz dünya çapında ün sahibi olabilir miyiz? Hayır. Bununla birlikte, kendi yaşamımızda bir yıldız olma yeteneğine sahibiz ve kutlanmaya değeriz. Mistik yazar Tagore bunu ‘Güneş olamasan da gökteki en parlak yıldız ol’ diyerek özetlemiş.
PEKİ, SİZ KENDİNİZİN EN İYİ VERSİYONU OLABİLİR MİSİNİZ?
Kısaca, evet, evet! Kelimenin tam anlamıyla siz eşsizsiniz, benzeriniz yok. Bunu sadece iyi hissetmeniz için söylemiyorum. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir ve gurur duymanız gereken bir şeydir. Mesajınızın yeni bir şey olmadığını hissedebilirsiniz. Olmasına da gerek yok. Sadece güçlü 'kişisel markaya’ sahip olanları bir düşünün. Kendinizin provokatörü olup, ‘bu fikir yeni değil ki, daha önce yapılmıştı’ diyebilirsiniz. Ancak şunu daima hatırlamanızı isterim ki; Kim olmak isterseniz ve paylaşmak istediğiniz ne olursa olsun, asla sizin tarzınızla, sizin sesinizle yapılmadı. Gerçekten gereken tek şey, kim olmak istediğiniz, neyi temsil etmek istediğiniz ve kendinizi dünyada nasıl temsil etmek istediğiniz konusunda farkında olmanızdır.
Artık medyadan bizi tanıtmalarını, hikayemizi paylaşmalarını, başarılarımızı desteklemelerini veya hedef kitlemizle bağ kurmamıza yardımcı olmalarını istemiyoruz.
Artık sosyal medyamız var ve bunu kendi kendimize yapabiliriz. Medyanın gücü artık elimizde ve sadece bir tuş uzaklıkta.
Bu makale, kişisel markanız için hazır bir fikriniz olduğu varsayımına dayanmaktadır. Paylaşmak için bir vizyonunuz, amacınız ve mesajınız var ve başlamak için neye ihtiyacınız olduğunu bilmek istiyorsunuz.
Soru sormak, düşünceye ilham vermenin ve yaratıcı düşünceyi ortaya çıkarmanın güçlü bir yoludur. Aşağıdaki beş sorunun nerede durduğunuza ve nereye gittiğiniz konusunda heyecanlanmanıza yardımcı olacağını umuyorum. Tüm bunlarla birlikte, sessiz bir yer bulmanızı, boş bir not defteri ve kalem almanızı ve cevaplamaya başlamanızı öneririm.
1. KENDİME KARŞI DÜRÜST MÜYÜM?
2. BEŞ YIL İÇİNDE NE YAPIYOR, NASIL BİLİNİYOR OLACAĞIM?
3. REDEDİLMEYE VE ONAYLANMAMAYA HAZIR MIYIM?
4. MESAJIM NET VE ANLAŞILIR MI?
5. KİŞİSEL MARKAMI İNŞA ETMEK İÇİN GEREKEN HER ŞEYE SAHİP MİYİM?
Bu beş soruya vereceğiniz cevaba bağlı olarak aslında kendi gelişim alanınızı fark etmiş olacaksınız. Farkındalık ise, ‘kişisel markalaşmanın’ ilk adımı olarak karşımıza çıkıyor. İşte tam da bu noktada ‘kendinin en iyi versiyonu ol’ yolculuğu başlar.
Umarım #kendinineniyiversiyonuol yolculuğunuzda bu makaleyi yararlı ve kendiniz için değerli bulmuşsunuzdur. Deneyimlerime göre, yolumuzdaki engel 'Nasıl Yapacağımız?' değil, 'İçsel Sahtekarlık'tır; kafamızın içindeki o küçük ses bize yeterince iyi olmadığımızı söylüyor. Pozitif zekanızın, sizin lehinize çalışmasını isterseniz bununla ilgili oldukça istikrarlı bir şekilde çalışmanızı ve işin uzmanlarından danışmanlık almanızı öneririm. Yolunuza çıkan engeli aşmak sizin için zor olabilir, ancak hayatınızın sonunda yapmaya cesaret edemediğiniz bir şey için pişmanlık duymanın daha kötü olacağını hayal ediyorum.
Babam, her zaman bana "hayat bir elbise provası değil, kızım" derdi.
Bu durumda, sizin için dileğim, oynamak istediğiniz rolü seçerek içselleştirmeniz istediğiniz gibi giyinmeniz, kendi markanız olmanız ve yaşamınızı istediğiniz gibi yaşamanızdır. Gelin bu yeni yılda benim dileğim, sizin gerçeğiniz olsun ve ‘Kişisel Marka Rönesansı’ eğitiminde, hepsi kendi alanında uzman 7 eğitmenle hayatınızın yeni gerçeğine adım atın.
Eğitim detayları için; https://www.kisiselmarkaakademisi.com/kisisel-marka-ronesansi-egitim-programi
Comentarios